H ü s e y i n Işık

Tabutumdan canlı yayın

»Tarih öncesi köpekler havlıyordu«

C. Süreya

Yakında geri dönüşü olmayan uzun bir yolculuğa çıkacağım, her şeyi mahvettik, bulutları bile tanıyamıyorum. Doğadan uzaklaştırılmanın cezasını cebimdeki bozuk kanla ödeyeceğim. Bu yüzyıla da diğer yüzyıllar gibi savaşlar, soykırımlar ve diğer insanlık trajedileri damgasını vurdu. Tüm insanlık, çarpık, kolektif bir bilinçle sonuçlanan, manipüle edilmiş bir tarih tarafından şekillendirildi. Maalesef yine zalimler kazanıyor. En azından şimdiye kadar böyle. Ve öngörülebilir gelecek daha iyi bir dünya için çok az umut vaat ediyor.

Kitapların, insanların yakıldığı, insanlığın babasız kaldığı o gündü. Bir geminin, listelenen yolcuları ölüme doğru yola çıktığında zavallı karga tüm bunları asla unutmadı. O gün köpekler de havladı. Ve zamanın ruhu gözyaşı bulutları yağmuruna tutuldu. Zaman daralıyor, sular çoktan yükseldi, güvenle ayak bastığımız toprak artık derin bir bataklık.

Tabutumdaki fareye kaşınan ayağımı tırmalamasına izin verdim. Kimliğin, aidiyetin ve mülkiyetin artık hiçbir anlam ifade etmediği yere hoş geldim diyorum.

Tabutumdan Canlı Yayın

Bir mekan yerleştirmesidir, bütün duvarları kaplayacak şekilde geniş formatlı çizimlerden (yaklaşık 80m2) ve bazıları renkli olan yaklaşık 10.000 adet yere atılmış ve yer yer manuel renklendirilerek müdahale edilmiş çizimlerden oluşuyor. Büyük boy bakır gravür baskı kağıtlarına, çay, kahve, çini mürekkebi kurşun kalem, grafit kalemler, renkli tebeşirlerle yapılmış büyük boy resimler bütün duvarları kaplamıştır. Yerlere atılmışonbinlerce çizim, sonbaharda ağırlıksız yapraklar gibi yerde yatar.

Dünyanın bugünkü kaotik durumu, tabutumda yaşayan ve fırıldak gibi dönen gözleriyle bana bakıp, heyecanla anlattığı sahnelerden yaptığım çizimlerden oluşur. Tabutumdaki farenin canlı olarak anlattıkları tabutumu süslemektedir.